![white [uk] - Turkish English Dictionary](http://asset.tureng.com/images/tureng-logo.png){kind=logo}
| English | Turkish | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | white [uk] v. | kesmek |
| General | white [uk] v. | bıçakla kesmek |
| General | white [uk] v. | bıçakla oymak |
| English | Turkish | |
|---|---|---|
| Technical | ||
| Technical | white metal [uk] n. | ayar kontrol firması tarafından gümüş olarak tescillenemeyen gümüş |
| Electric | ||
| Electric | white meter [uk] [obsolete] n. | düşük elektrik tüketimini kaydetmek için kullanılan bir elektrik sayacı |
| Gastronomy | ||
| Gastronomy | white pudding [uk] n. | domuz kanından yapılan sosise benzeyen ancak domuz kanı içeremeyen bir tür sosis |
| Botanic | ||
| Botanic | white beech [uk] n. | kayacık ağacı |
| History | ||
| History | white rose [uk] n. | york hanedanı'na ait yaygın kullanılan bir arma veya sembol |
| Ornithology | ||
| Ornithology | white baker (muscicapa striata) [uk] n. | benekli sinekkapan |
